Bedri Hüseyni (fotoğrafta solda) kamuoyuna hitaben kaleme aldığı açık mektubu, oğlu Mahmud Muradhani’ye ilişkin Twitter hesabından paylaştı.
Mahsa Amini şovlarında emniyet güçlerinin müdahalesi sonucu hayatını kaybedenlerin yakınlarının acılarını paylaştığını kaydeden Bedri Hüseyni, “Çocuğunu kaybetmek yahut ondan uzak kalmak her anne için acı vericidir. Son 40 yılda birçok anne bu acıya duçar oldu” sözlerini kullandı.
“ANNELERİN ACILARINI PAYLAŞIYORUM”
1979’daki ihtilalin birinci günlerinden bu yana eşi Ayetullah Ali Tahrani ile rejimin uygulamalarını eleştirmekten geri durmadıklarını söz eden Bedri Hüseyni, “Kardeşim Hamaney’in yaptıklarından uzak olduğumu ve Humeyni periyodundan despot Hamaney devrine tüm İran rejiminin cinayetleri nedeniyle yasta olan annelerin acılarını paylaştığımı duyurmak isterim” açıklamasında bulundu.
Kendi kızının da İran emniyet güçleri tarafından sert bir biçimde gözaltına alındığını zikreden Bedri Hüseyni, “Benim kızım bu türlü bir formda gözaltına alınıyorsa başka insanların mazlum çocukları gözaltına alınırken ne üzere bir şeyle karşı karşıya kalıyorlardır” değerlendirmesinde bulundu.
İdamlar nedeniyle daha ihtilalin birinci yıllarından itibaren eşi Ayetullah Ali Tahrani ile birlikte İran rejimine muhalefete koyulduklarını tabir eden Bedri Hüseyni, şunları kaydetti:
“Kızım Feride, 20 yıldır, siyasi tutuklular ve ailelerine dayanak verme, idam mahkumlarının idamdan kurtarılmaları üzere alanlarda sivil insan hakları faaliyetleri yürütmesi nedeniyle mahpuslarda yattı.”
“HAMANET İLE İRTİBATIMI KESTİM”
Bedri Hüseyni, “İnsani bir vazife olarak, toplumun haklı taleplerini, yıllar evvel tekraren kardeşim Ali Hamaney’e ulaştırdım. Ancak dinlemediğini, insanları öldürmede Humeyni’nin yolunu tuttuğunu, gördüğümde onunla irtibatımı kestim.” sözlerini kullandı.
Rejim tersi şovları “insanların yasal haklarına ulaşmak için yaptıkları bir kıyam hareketi” olarak nitelendiren Bedri Hüseyni, İran halkının özgürlüğü ve ekonomik refahı hak ettiğini belirtti.
Hamaney’in kız kardeşi Bedri, şu tabirlere yer verdi:
“Geç olmadan, İhtilal Muhafızları Ordusu ve Ali Hamaney’in paralı askerleri, silahlarını bırakmalı ve halka katılmalıdır. Olmam gereken protestolarda rahatsızlıklarım nedeniyle yer alamıyorum lakin kalbim ve ruhumla İran halkının yanındayım. Kardeşim Hamaney, halkın sesini duymuyor. Etrafındaki paralı askerlerle, asalakların seslerini halkın sesi sayıyor.”
MAHSA AMİNİ GÖSTERİLERİ
Tahran’da 13 Eylül’de “ahlak polisi” olarak bilinen İrşad devriyelerince gözaltına alındıktan sonra kötüleşerek hastaneye kaldırılan 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin 16 Eylül’de hayatını yitirmesi, ülke idaresine karşı protestolara yol açmıştı.
Ülke geneline yayılan şovlarda yüzlerce kişi hayatını kaybetmiş, 10 binden fazla kişi ise gözaltına alınmıştı.
