Tekirdağ’ın Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde kendisini ‘pratisyen hekim’ olarak tanıtan, geçersiz diploma ile misyon yaptığı anlaşılınca tutuklanan Ayşe Özkiraz’ın bugün yargılanmasına başlandı.
Hakkında ‘resmi dokümanda sahtecilik’ kabahatinden 2 yıldan 5 yıla kadar, ‘özel evrakta sahtecilik’ cürmünden 1 yıldan 3 yıla kadar ve ‘yetkisiz hekimlik cürümlerini düzenleyen 1219 sayılı kanuna muhalefet’ hatasından 2 yıldan 5 yıla kadar olmak üzere toplam 13 yıla kadar mahpus cezası istendi.
“KAÇ TANE KİMLİK KARTI YAPTIRDIM, HATIRLAMIYORUM”
26 Kasım’da tutuklanan Ayşe Özkiraz’ın yargılanmasına Çerkezköy 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün başlandı. Özkiraz, duruşmaya SEGBİS ile bağlanırken, salonda 2 avukatı ile Çerkezköy Devlet Hastanesi’nin avukatı hazır bulundu. Kimlik tespitinden sonra savunma yapan Özkiraz, lise mezunu olduğunu söyledi.
İstanbul’da yurtta kalmak için kendi kimliği ile isimli sicil kaydını verdiğini kaydeden Özkiraz, öğrenci kimlik kartını hiç kullanmadığını söyledi.
Özkiraz, “Çapa Tıp Fakültesi’nde güvenlik yoktu. Kemal Atay amfisindeki derslere girdim. Daha sonra ismimi oradaki öğrencilerin irtibat WhatsApp kümesine yazdırdım. Toplamda kaç tane kimlik kartı yaptırdım, hatırlamıyorum. Öğrenci kartımın düzmece olmasından ötürü onu cüzdanımda taşıyordum. Burada WhatsApp kümesindeki paylaşımlarla hangi dersler olduğunu bakıp, derslere giriyordum” dedi.
Hastalanan annesini Çerkezköy Devlet Hastanesi’ne götürdüğünü anlatan Özkiraz, “Hastaneye annemi götürdüğümde annemin hastalığını tıbbi tabirlerle anlatınca acil tabibi ‘Sağlık çalışanı mısınız?’ diye sorunca kendimi ‘6’ncı sınıf tıp öğrencisi’ olarak tanıttım” tabirlerini kullandı.
Doktorlar muayene yaparken izlediğini aktaran Özkiraz, “Çocuk tabibinin yanına gittim. Çocuk cerrahisine ilgi duyduğumu ve yanında vakit geçirmek istediğimi söyledim. Kendi hazırladığım TUS sonucunu gösterdim. Müsaade verdiler. Hastanede muayenelere katılmadım, yalnızca izledim” dedi.
YASTIK ÜZERİNDE DİKİŞ ÇALIŞMASI
Sağlıkçıların giydiği üniformaları giydiğini, ve bir defa dikiş attığını söyleyen Özkiraz, “Fakültede gördüğüm dikiş atma dersi vardı. Tabip, bana yastık üzerinde dikiş çalışması yapmamı söyledi hatta hastanedeki makas, iğne, iplik ile çalışmalar yaptım” diye konuştu.
“HİÇ REÇETE DÜZENLEMEDİM”
Özkiraz, kendisine bir anlık hevesle tabip kaşesi yaptırdığını belirtti. O kaşeyi hiç kullanmadığını argüman edip şu tabirleri kullandı:
“Doktor beyin odasında kaldı. Ben hiç reçete düzenlemedim. Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde birkaç ay bulundum. Ameliyatlarda ben yalnızca tabip beyin yanında duruyordum”
“YARGITAY’DA ÖRNEKLERİ VAR”
Ayşe Özkiraz’ın avukatı ise “Müvekkilim kimi palavraları söylemiştir. Cezaevinde akıllandığını söylüyor. Ailesine, erkek arkadaşına palavra söylemiş ve dersini almıştır. Resmi evrakta sahtecilik düzenlememiştir. Bunun Yargıtay’da örnekleri vardır” dedi.
