Doğu Asya ülkesi Japonya’da 2022’de yıllık doğum sayısı birinci sefer 800 binin altına düştü. 2023 başı prestijiyle 124,77 milyonluk Japonya nüfusunun yüzde 29’u 65 yaş ve üstü, yüzde 11,6’sı 0-14 yaş aralığında bulunuyor.
Japonya, 65 yaş ve üzerinin toplam nüfusa oranında dünyada birinci sırada bulunuyor. Japonya’yı yüzde 24,1’le İtalya ve yüzde 23,3’le Finlandiya takip ediyor. İçişleri ve Bağlantı Bakanlığının 2022 bilgilerine nazaran, Japonya’da 75 yaş ve üzeri nüfus 19,3 milyona, 65 yaş ve üzeri nüfus ise 36,2 milyona yükseldi.
Sağlık, Çalışma ve Refah Bakanlığının 2021 datalarına nazaran, ülkede 100 yaşını geçenlerin sayısı 86 bini aştı. Yüz yaş üzeri nüfus arka arda 51 yıldır artıyor. Nüfus ve Toplumsal Güvenlik Araştırmaları Ulusal Enstitüsüne nazaran, Japonya’da 2040’a kadar 65 yaş ve üstü bireylerin, genel nüfusa oranı yüzde 35’i aşacak.
HÜKÜMET TEDBİR ARAYIŞINDA
Japonya Başbakanı Kişida Fumio, düşen doğum oranlarıyla Japonya’nın “sosyal işlevlerini kaybetmenin eşiğine” geldiğini, bu yıl çocuk yetiştirme siyasetlerine odaklanacaklarını açıkladı. Çocuk yetiştirmenin kolaylaştırılmasını “gelecek için en tesirli yatırım” olarak nitelendiren Kişida, doğum oranını bilakis çevirmek için “çocuk öncelikli iktisat ve toplum” kelamı verdi.
Kişida, “Ülke iktisadı ve toplum sürdürülebilirliği ve kapsayıcılığı göz önüne alındığında, çocuk yetiştirme dayanakları en değerli siyasetimiz.” diye konuştu. Başbakan, “Yaşı yahut cinsiyeti ne olursa olsun herkesin çocuk yetiştirmeye katılmasını sağlamak için gibisi görülmemiş karşı önlemler uygulamak istediklerini” söyledi.
Hükümete bağlı Çocuk ve Aile Ajansı nisanda faaliyete geçecek. Kişida, hazirana kadar bu kapsamlı siyasetlerin bütçesini ikiye katlamak için plan yapacaklarını belirtti. Farklı kısımlardan Japonlar, ülke nüfusunun gençleştirilmesi eforlarını AA muhabirine kıymetlendirdi.
“KIZIM BİR ÇOCUK YAPMIŞ”
3 çocuklu ve 6 torunlu Tateişi, “En büyük sorun maaşın yükselmemesi, şirketlerin ucuz çalıştırma isteği ve Japon yeninin paha kaybetmesi.” tabirlerini kullandı. japon iktisadının gelişmiş ülkelerin ortasında geride kaldığını ileri süren Akiko, “30 yıldır ilerleme yok. Çin üzere ülkeler gelişip gidiyor.” dedi.
Tek çocuk olarak büyüyen 65 yaşındaki emekli Suganuma ise Japon gençlerin yüksek maaş istediğini ya da Avrupa ve ABD’ye gitmeyi tercih ettiğini söyledi. Japon halkında “çocuk doğurmama sorununu” maaşların düşüklüğüne bağlayan Suganuma, “Gençlerin evlenip çocuk sahibi olma motivasyonları epeyce düşük.” dedi.
Bu mevzuda Japon hükümetinin uğraşlarını artırması gerektiğini belirten Suganuma, “Finansal dayanaklar güzelleştirilmeli ki çocuklar da varlıklı bir hayat yaşayabilsin.” dedi. İki kızı, bir torunu olduğunu kaydeden Suganuma, “Büyük kızım bir çocuk yapmış, ikinciyi yapamayacaklarını düşünüyorum.” diye konuştu.
İki çocuklu anne Nabata, Japon gençlerin, evlenmeleri halinde yapmak istediği şeyleri yapamayacaklarını bildikleri için evliliği mani olarak gördüklerini söyledi. Çocuk doğurmanın önünde en büyük pürüzün maaş olduğunu kaydeden Nabata, yetersiz maaşlar sebebiyle uzun saatler çalışmak zorunda kaldıklarını belirtti.
Torunu olmadığını belirten Nabata, “Evlen diyorum lakin kızımda evlenecek ruh hali yok” diyerek, bir Japon anne olarak bunun sebebini anlamadığını söyledi. İsmini vermek istemeyen bir bayan, hükümetin açıkladığı son nüfus istatistikleri göz önüne alarak, “Böyle giderse Japonya nine ve dedelerin ülkesi olacak.” dedi.
“EMEKLİLERİN MAAŞLARINI ÖDEMEK ZORUNDA KALMAK”
Eski kreş öğretmeni 40 yaşındaki Okita, “Tahminlerin tutması halinde Japonya yaşlılar ülkesi haline gelecek.” diye konuştu. “Yaşlı ve yavaşlamış bir Japonya’da yaşarken alışveriş, hastane, ulaşım üzere hizmetlere kolay ulaşabilmenin tahlil yollarını aramak gerekecek.” diyen Okita, gençlerin evlenmesi için hayat masraflarının düşürülmesi gerektiğini kaydetti.
Pastacılık okulu öğrencisi 20 yaşındaki Yamamoto ise 65 yaş üstü nüfusun, genel nüfusun 3’te 1’ine ulaşacağı yılları düşündüğünü belirterek, “Japon gençlerin, yaşlanmış bir ülkenin çok sayıdaki emeklisinin maaşlarını ödemek zorunda kalmak üzere bir probleme şimdiden hazırlanması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
5 ÇOCUKLU DA YAŞLI GELECEĞİ KABULLENİYOR
5 çocuk yetiştiren 44 yaşındaki Konno ise güzel bir çocukluk geçirmediği periyotları daima hatırında tuttuğunu ve gençliğinde âlâ bir aile kurup, memnun bir yaşantı sürmek hayaliyle çocuklarını 2 yıl aralıklarla dünyaya getirdiğini söyledi.
Yarı vakitli işlerde çalışarak çocuklarını büyüttüğünü kaydeden Konno ağlayarak, “Kendi çocukluk dönemimde güç bir hayat yaşadık. Lakin artık kolay. Daima, çok çocuk olsun istedim, kaç olursa olsun kıymetli değildi. Tek motivasyon kaynağım tümüyle çocuktu. Yetişme devirleri olağan ki zordu. Gazete dağıtım işi yaparken bile sırtımda çocuk taşıdığımı hatırlıyorum” dedi.
Lise mezunu olduğunu kaydeden Konno, yakın arkadaş etrafının ekseriyetle evliliğe yanaşmadığını belirterek, “Herkesin sorunu aşağı üst tıpkı. Ekonomik sebepler, evlilik ve çocuğun getireceği sorumluluklar üzere. Evlilik istenmiyor” diye konuştu.
Bir Japon vatandaşı olarak ülkesinin “yaşlı geleceğini” kabullenmek zorunda olduklarını kabul eden Konno, “Emekli maaşı ödeyemeyecek bir ülke haline gelebiliriz. ‘Nineye nine bakımı’ yani 90 yaşındaki anne babasının bakımını üstlenen 70 yaşındaki ‘yaşlı çocuklar durumunu’ yaşamak zorunda kalabiliriz.” tabirlerini kullandı. Merkezi hükümetin, finansal yardım yoluyla çocuk yetiştirilmesi teşviklerine yönelik Konno, “Para vererek bu sorun çözülmez. Doğurduktan sonra ebeveynin, (çocuğu) ‘endişesizce nasıl yetiştirebilirim’ diye düşünmesinin sağlanması gerekiyor” dedi.
