AB’nin yeni planı üç ana sınırdan oluşuyor. Bunlardan birincisi, ortak ülkeler ve memleketler arası kuruluşlarla yapılacak çalışmaların artırılması. AB, bu bahiste Mısır, Tunus ve Libya ile hudut idaresinin güçlendirilmesi için daha fazla işbirliği yapmayı planlıyor. Ayrıyeten Libya ile AB’nin hudut müdafaa ajansı Frontex ortasında bir muahede yapılması hedefleniyor.
İkinci konu, arama ve kurtarmalar için AB ülkeleri ortasında daha koordineli yaklaşım sergilenmesi. Son olarak yüzlerce göçmeni taşıyan geminin uzun mühlet denizde bekletilmesi, sonrasında İtalya ile Fransa ortasındaki gerginliğin tekrarlanmaması, can kayıplarının önlenmesi için hem üye ülkeler ortasında hem de memleketler arası kuruluşlarla daha kuvvetli işbirliği isteniyor.
Üçüncüsü ise AB ülkelerinin “Gönüllü Dayanışma Mekanizması”nı güçlendirmesi. AB Komitesi, sistemin uygulanmasının hızlandırılmasını teklif ediyor. Böylelikle göçmenlerin denizden geldiği AB ülkelerine daha süratli dayanak verilmesi, alternatif dayanışma önlemlerinin finansmanı üzere bahislerde daha süratli hareket edilmesi amaçlanıyor.
YENİ OLAN NE VAR?
AB Komitesinin yeni planını cuma günü sistemsiz göçle çaba konusunda yapılacak harika nitelikli AB içişleri bakanları toplantısı öncesinde Komitenin içişlerinden sorumlu üyesi Ylva Johansson açıkladı.
Johansson, bunun AB’nin daha evvelki planlarından ne farkının olduğu, yeni ne getirdiği sorusu üzerine, son yıllarda Batı Akdeniz ve Atlantik bölgesinden, Sahtaaltı Afrika’dan gelenlerin azaldığını, bunun da kaynak ülkelerle yapılan çalışmalar sayesinde olduğunu söyledi.
“Şimdi gelenlerin milliyetleri değişiyor.” diyen Johansson, şöyle devam etti:
“Şimdi gelenlerin büyük çoğunluğunun milletlerarası muhafazaya muhtaçlığı yok. Bu yüzden farklı aksiyonlarda bulunmalıyız. Bu nedenle geçtiğimiz günlerde örneğin Bangladeş’e gittim. Daha evvelki yıllarda Bangladeş gündemde değildi. Ayrıyeten şu anda Mısır ve Tunus’tan da çok sayıda gelen kişi bulunuyor. Batı Balkanlar rotasından (Sırbistan ile) vizesiz seyahat imkanı sayesinde çok fazla Pakistanlı, Hindistanlı, Burundili geliyor.”
Johansson, AB’ye göçün yeni olmadığını fakat gelenlerin milliyetleri değiştiği için çalışmalarını buna nazaran ayarlamaları gerektiğini kaydetti.
