Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın imzasıyla tüm başsavcılıklara “Aile İçi ve Bayana Karşı Şiddetin Önlenmesi” bahisli genelge gönderildi.
Gönderilen genelgeyle aile içi ve bayana karşı şiddet hatalarıyla aktif çaba vurgulandı.
Adalet Bakanı Bozdağ, bayana yönelik şiddet hataları soruşturma ofislerinde misyonlu Cumhuriyet savcılarının mecburî durumlar dışında farklı işlerde görevlendirilmemesi ve Cumhuriyet başsavcılıklarına direkt yapılan şikayetlerde mağdurun beyanının şahsen Cumhuriyet savcısı tarafından alınmasına yönelik genelge yayımladı.
İHTİSASLAŞMA AMAÇLANDI
Genelgede, ihtisaslaşmanın sağlanması gayesiyle Aile İçi ve Bayana Yönelik Şiddet Kabahatleri Soruşturma Ofislerinde misyonlu Cumhuriyet savcılarının mecburî durumlar dışında farklı işlerde görevlendirilmemesi istendi.
Bu maksada muhalif iş kısmı değişikliği yapılmaması konusunda gerekli dikkat ve ihtimamın gösterilmesi gerektiğinin vurgulandığı genelgede, ayrıyeten 27 Aralık 2019 tarihli ve 1584 sayılı Yargıçlar ve Savcılar Konseyi kararıyla 6284 sayılı Kanun’da düzenlenen önlem kararlarını vermek üzere her adliyede makul aile mahkemelerinin görevlendirildiği hatırlatıldı.
Genelgede, Cumhuriyet başsavcılıklarına direkt yapılan şikayet müracaatlarında, mağdurun beyanının şahsen Cumhuriyet savcısı tarafından alınması gerektiği tabir edilirken, olaya ait kanıtların acil formda toplanmasının yanı sıra beyanının özel ortamda alınması gerektiği ya da kuşkulu ile yüz yüze gelmesinde sakınca bulunduğu bedellendirilen mağdurun beyanının da İsimli Görüşme Odası’nda uzman aracılığıyla alınması konusuna dikkat çekildi.
NİTELİKLİ OLAYLAR TESPİT EDİLECEK, OLAYA UYGUN ÖNLEMLER UYGULANACAK
Genelgede, bilhassa nitelikli ve tekrarlanan şiddet olaylarının önlenmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiği vurgulandı.
Cumhuriyet savcısı tarafından aile mahkemesinden talepte bulunulduğunda UYAP kayıtlarının incelenmesi, taraflar hakkında 6284 sayılı Kanun çerçevesinde daha evvel verilmiş önlem kararı, soruşturma ve kovuşturma evrakı ile risk oluşturabilecek bir davanın bulunup bulunmadığının araştırılması konusunda gerekli ihtimamın göstermesi istenirken, nitelikli yahut tekrarlanan şiddet hadiselerini içerenler başta olmak üzere yürütülen soruşturmalarda kuşkulu hakkında uzaklaştırma yahut yaklaşmama önlemleri ile birlikte teknik metotlarla takip kararı verilmesinin de talep edilmesi ve böylece bu önlemlerin aktif halde uygulanmasının sağlanmasına dikkat çekildi.
CEZA İNFAZ KURUMUNDAN AYRILMA HALİNDE KOLLUĞA BİLDİRİMDE BULUNULACAK
Daha evvel 63 sayılı Cürüm Mağdurlarının Desteklenmesine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nde düzenlenen, taammüden öldürme ve bu suça teşebbüs, sonucu sebebiyle ağırlaşmış yaralama, çocuğun cinsel istismarı, nitelikli cinsel taarruz ve sonucu sebebiyle ağırlaşmış azap kabahatlerinden tutuklu ya da hükümlü bulunan şahısların Ceza İnfaz Kurumlarından tahliye olması yahut firar etmesi halinde Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünce mağdurun bulunduğu yer kolluk ünitesine bildirimde bulunulmasının sağlanması konusuna ek olarak genelgeyle, müsaade nedeniyle ceza infaz kurumundan ayrılma durumunda da birebir biçimde bildirim yapılmasının sağlanması istendi.
