6 yaşında “evlilik” ismi altında cinsel istismara uğrayan mağdur H.K.G., hukuk uğraşı yarın başlıyor.
Duruşma öncesi, mahkemenin H.K.G.’nin vücut ve ruh sıhhatinin bozulup bozulmadığının tespiti için İsimli Tıp Kurumundan istediği rapor hazırlandı.
Adli Tıp Kurumu’na sevk edilen H.K.G. uzman doktorlar tarafından muayene edildi. Bu inceleme sonucunda hazırlanan 25 Ocak 2023 tarihli rapor, mahkemeye gönderildi.
DW Türkçe’de yer alan habere nazaran; raporda H.K.G.’nin ruh sıhhatinin bozulduğu tabir edildi.
Raporun sonuç kısmında şöyle denildi:
“Yukarıdaki tıbbi evraklar ve dava evrakının tetkikinde elde edilen ve isimli psikiyatriyi ilgilendiren konuların değerlendirilmesinde; (…) mağduru bulunduğu olaydan kaynaklanmış ruh sıhhatini bozacak mahiyet ve derecede olan travma sonrası gerilim bozukluğu denilen psikiyatrik bozukluğun tespit edildiği, bu duruma nazaran H.K.G’nin mağduru bulunduğu olay nedeniyle ruh sıhhatinin bozulduğu oy birliği ile mütalaa olunur.”
67 YIL MAHPUS İSTEMİ
Davanın birinci duruşmasının 22 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olması reaksiyonlara neden olmuştu. Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşma tarihi öne çekerek, 30 Ocak’ta birinci incelemesini yapma kararı alınmıştı.
Mahkeme tarafından kabul edilen iddianamede, H.G.K.’nin babası Yusuf Ziya Gümüşel, annesi Fatıma Gümüşel ile H.K.G’nın 6 yaşındayken evlendirildiği Kadir İstekli için mahpus cezasi isteniyor.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Kadir İstekli hakkında 67 yıl 10 ay 15 gün mahpus cezası istenirken, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel hakkında 22 yıl 6 ay mahpus cezası istendi.
H.K.G’NİN HUKUK MÜCADELESİ
6 yaşında iken babası tarafından bir cemaat üyesine gelin olarak verilen ve akabinde argümanlara nazaran, tecavüz, şiddet ve istismarla dolu yıllar geçiren H.K.G.’nin hukuk gayretinin sonuçlanması isteniyor. 2012 yılında mevzu birinci kere yargıya ulaştı lakin takipsizlik kararı verilmişti.
Hakimler ve Savcılar Şurası, bu çerçevede, cinsel istismar tezine 2012 yılında takipsizlik kararı veren savcı başta olmak üzere bütün süreci titizlikle masaya yatırdı. 2012 yılında bahis savcılığa ulaşmıştı. 14 yaşında olan kızın kemik testine öteki birinin sokulduğu ve 21 yaşındaymış üzere gösterilerek evrakın kapatıldığı ileri sürülmüştü.
HSK Birinci Dairesi’nce yapılan inceleme doğrultusunda görevlendirilen müfettiş bu kararı veren savcının tabirine başvuracak. Savcının 2012 yılında kemik testi yerine, genç kızın doğum kayıtlarını istemesi kafiydi.
6 YAŞINDAKİ GELİN SÖZÜNDE NE DEDİ?
Genç kızın hastane doğum kayıtları bulunuyordu ve nüfus yönetimi de gerekli bilgiyi verebilirdi. H.K.G. bu durumu tabirinde şu halde anlatmıştı:
“14 yaşımda da düğün yaptılar. Sonra düğünü Sancaktepe’de babamın vakfında yaptılar. Cemaatten beşerler geldi. Annem bana düğünde ‘sakın ağlama, ağladığını görmeyeceğim’ dedi. O tarihlerde 14 yaşındaydım. Ben rahatsızlanınca annem ve Kadir beni bayan doğum polikliniğine götürdüler. Orada annem tabip ile konuşurken evli olduğumu ağzından kaçırdı. Bunun üzerine tabip oraya polis çağırdı. Oradan polis bizi alarak karakola götürdü, sözlerimiz alındı. Benim yerime annem ve Kadir söz verdi. Sözlerinde benim yaşımın olağanda büyük olduğunu, fakat küçük yazıldığını söylemişler. Bunun üzerine savcılık kemik testi istedi. Kemik testi için odaya girdiğimde içeride bir kız sinema çekiliyordu. Ben ondan sonra sinema çekileceğimi düşünüyordum. Lakin içerideki kız sineması çekilince ikimizi birden dışarı çıkardılar. Ben dışarı çıkınca Kadir’e ‘neden bir şey yapılmadı’ diye sordum. Kadir bana ‘sessiz ol, sonra konuşuruz kimse duymasın’ dedi. Sonra öğrendiğime nazaran o kızın kemik testi benim kemik testimmiş üzere göstermişler. Evrak o biçimde kapandı.”
