Hükümetin yargının yetkilerini sonlandırmaya yönelik düzenlemesine karşı çıkan on binlerce İsraillinin katıldığı şovlar, dün akşam 14. haftasını geride bıraktı.
Başta Tel Aviv ve Batı Kudüs olmak üzere Hayfa, Birüssebi, Nes Ziona ve Rehovot üzere kentlerdeki şovlara on binlerce İsrailli katıldı.
Gösteriler, İsrail güçlerinin ramazan ayında Mescid-i Aksa’ya ve burada ibadet eden Müslümanlara karşı taarruzlarda bulunmasıyla bölgenin şiddet sarmalına girmesinin gölgesinde düzenlendi.
Bölgede bu hafta, İsrail güçlerinin Mescid-i Aksa baskınlarına karşı Lübnan’dan İsrail’e roketler atılması, İsrail ordusunun Gazze’ye hava atakları düzenlemesi üzere tansiyonu yükselten olaylara tanıklık edildi.
Protestocu kümeler, İsraillilere yönelik atakları kınarken, ülkedeki mevcut güvenlik krizinin sorumlusunun Başbakan Binyamin Netanyahu ve öncülük ettiği koalisyon hükümeti olduğunu savunuyor.
GÖSTERİLERE 450 BİN İSRAİLLİ KATILDI
Protestoları organize eden kümelerden “Şemsiye Hareketi” yaptığı yazılı açıklamada, İsrail ordusunu desteklemeye devam edeceklerini lakin tıpkı vakitte diktatörlüğe karşı protestoları sürdüreceklerini bildirdi.
Açıklamada, İsrail’in dört bir yanında düzenlenen şovların 14. haftasında 450 binden fazla kişinin sokağa indiği belirtildi.
Tel Aviv, her hafta olduğu üzere en ağır iştirakli şova konut sahipliği yaptı. On binlerce protestocu, Kaplan Caddesi’ndeki Hükümet Kompleksi’nin önünde toplandı. Alana, Netanyahu için İngilizce “Suç Bakanı” (Crime Minister) yazılı dev pankartlar asıldı.
NETANYAHU “FİRAVUN”A BENZETİLDİ
Tel Aviv’deki şovlarda, Musevilerin “Pesah Bayramı” hasebiyle Başbakan Netanyahu’ya yönelik olarak, Tevrat’ın Mısır’dan Çıkış kitabında bahsi geçen, Hz. Musa’nın İsrailoğulları’nı Mısır’dan çıkarmak için Firavun’a yaptığı davete atfen “Halkımı hür bırak” yazılı dev bir pankart taşındı.
Meydanda kurulan sahnede, İsrail’in siyaset, sanat ve iş dünyasından tanınmış isimler, demokrasi taleplerini içeren konuşmalar yaptı. Göstericiler, etraftaki ana caddelere kurulan dev ekranlardan izledikleri konuşmacıları alkışlarla destekledi.
Ellerinde İsrail bayraklarıyla sık sık “demokrasi” sloganları atan göstericiler, koalisyon hükümetindeki çok sağcı siyasetçileri eleştiren dövizler taşıdı.
Batı Kudüs’teki binlerce gösterici de yargı düzenlemesini Cumhurbaşkanlığı Konutu önünde toplanarak protesto etti.
Gösterilerde bu hafta, eski Savunma Bakanı Moşe Ya’alon, eski Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, eski Askeri İstihbarat Lideri Tümgeneral Amos Malka üzere isimler de yer aldı.
“NETANYAHU, PUTİN ÜZERE OLMAK İSTİYOR”
Öte yandan, Netanyahu’nun evvelki periyotlarında Genelkurmay Lideri ve Başbakanlık Ofisi Müdürlüğü misyonlarında bulunan Yoav Horowitz, Netanyahu’nun “Putin (Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin) üzere olmak istediğini” savundu.
Haaretz’e konuşan Horowitz, “Tüm yargı sistemi diz çöküp ondan af dileyene kadar (Netanyahu) durmayacak. O bir manipülasyon ve kampanya ustası.” sözünü kullandı.
Netanyahu’nun, tartışmalı yargı düzenlemesi yoluyla tüm gücü elinde toplamak istediğine işaret eden Horowitz, “O kendisini bir Sezar yahut üstün kahraman halinde bir başbakan olarak görüyordu. Putin üzere olmayı ne kadar istediğini gördüm. Artık artık sınırsız güç istiyor.” dedi.
ERTELENEN YARGI DÜZENLEMESİ
İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin’in 5 Ocak’ta açıkladığı “yargı reformu”, Yüksek Mahkemenin yetkilerini sonlandıran ve iktidarın yargı atamalarında kelam sahibi olmasını sağlayan düzenlemeler içeriyor.
Başbakan Netanyahu, 27 Mart’ta yaptığı açıklamada, ülke çapında kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini ertelediğini duyurmuştu.
Erteleme kararına karşın geri adım atmayan Netanyahu hükümeti, tartışmalı düzenlemeyi mayıs başında yine Meclis’e getireceğini tabir etmişti.
